Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Onun adı kasabadaki herkes tarafından bilinmektedir.
- His name is known to everyone in the town.
Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.
- Madonna is known to every high school student in Japan.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
- Sony is a brand known around the world.
Sami iyi tanınan bir avukat tuttu.
- Sami hired a well known attorney.
Tanınmak istemiyorum.
- I don't want to be known.
O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır.
- She is well known both in Japan and in the United States.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir.
- Mr Hashimoto is known to everyone.
Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
- His name is known to everyone in this town.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
- He is well known in our country.
O bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
- She's well known as a singer.
... engine of prosperity the world's ever known. I believe in self-reliance and individual ...
... and it is the ugliest theory known to science, but it works. ...