to be incumbent on (someone to do something)

listen to the pronunciation of to be incumbent on (someone to do something)
English - Turkish

Definition of to be incumbent on (someone to do something) in English Turkish dictionary

import
dışarıdan almak
import
dışalım
import
(Ticaret) dış satınalma
import
yer değiştirme
import
(Bilgisayar) al
to be on
yanmak
to be on
oynamak
import
ithal malı
import
getirtmek
be incumbent on
-in sorumluluğu -e ait olmak, -e düşmek: It is incumbent on you to educate your children. Çocuklarının eğitiminden sen sorumlusun. i. makamı
import
{f} ima etmek
import
dışarıdan almak getir veri
import
{i} anlam

Kalbinden inanmak zihninle anlamaktan daha önemlidir. - Believing in your heart is more important than understanding with your mind.

En önemli şey beni anlaman. - The most important thing is that you understand me.

import
yabancı memleketten getirtilen mal
import
{f} ifade etmek
import
(fiil) ithal etmek, belirtmek, ifade etmek, ima etmek, önemi olmak
import
import license ithalât lisansı
import
(noun) içeri aktarım
import
ithal et, çalışılan programa getirmek
import
{f} önemi olmak
import
import duty ithalat gümruk resmi
import
{i} ifade

Sami'nin ifadesi son derece önemliydi. - Sami's testimony was extremely important.

Gramer doğruluğunun önemini yeterince ifade edemem. - I cannot express enough the importance of grammatical accuracy.

English - English
import

It imports us to get all the aid and assistance we can.

to be incumbent on (someone to do something)
Favorites