to be in prison, to serve time

listen to the pronunciation of to be in prison, to serve time
English - Turkish
hapis yatmak
to be in
olmak

Tom'un yerinde olmak istemem. - I wouldn't like to be in Tom's shoes.

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.