English - Turkish
Definition of to be in keeping with in English Turkish dictionary
- countenance
- çehre
- countenance
- uygun görmek
- countenance
- göz yummak
- countenance
- tasvip etmek
- in keeping with
- -e uygun olarak
- countenance
- onay
- countenance
- onama
- countenance
- desteklemek
- countenance
- izin vermek
- countenance
- uygun bulma
- countenance
- yüz ifadesi
- in keeping with
- le uyum sağlayarak
- in keeping with
- -le uyum sağlayarak
- to be in
- olmak
İlerde ne olmak istiyorsun?
-What do you want to be in the future?
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
-She promised her father to be in time for lunch.
- be in keeping with
- -e uygun olmak
- countenance
- {f} yüz vermek
- countenance
- {i} destek, onama, tasvip
- countenance
- {i} surat
- countenance
- (isim) yüz ifadesi, yüz; surat; denge, kontrol, onama; destek, teşvik
- countenance
- {i} destek
- countenance
- {i} çehre, yüz, sima, görünüş; yüz ifadesi
- countenance
- {f} uygun bulmak, desteklemek, onamak, tasvip etmek; müsamaha etmek
- countenance
- görünüş
- countenance
- {f} uygun bulmak
- countenance
- {i} yüz
Related Terms
English - English
Definition of to be in keeping with in English English dictionary
- countenance
to be in keeping with
Hyphenation
to be in keep·ing withTurkish pronunciation
tı bi în kipîng wîdhPronunciation
/tə bē ən ˈkēpəɴɢ wəᴛʜ/ /tə biː ɪn ˈkiːpɪŋ wɪð/
Resimler
History
Favorites