Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
- The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
Dün gece korkunç bir rüya gördüm.
- I had a dreadful dream last night.
Böyle korkutucu bir filmi ilk defa görüyorum.
- This is the first time I've seen such a dreadful movie.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.
- It was tremendously exciting to be in Boston at that time.
Bu sabah hava berbat.
- This morning the weather is dreadful.