Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
- Tom opened the trunk to get the spare tire.
Yedek bir gömleğim yok.
- I don't have a spare shirt.
Boş zamanımda Tatoeba'da cümle çeviririm.
- I translate sentences on Tatoeba in my spare time.
Boş zamanında ne yaparsın?
- What do you do in your spare time?