Bu araba için yedek parça alamam.
- I can not buy spare parts for this car.
Yedek bir gömleğim yok.
- I don't have a spare shirt.
Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
- Yuriko arranges flowers in her spare time.
Boş zamanımda gitar çalarım.
- I play the guitar in my spare time.