Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Şu andan itibaren ağlamak yasaklanmıştır.
- From this moment on it is forbidden to cry.
Avcılık artık yasaklanmıştır.
- Hunting is forbidden now.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.
This kind of immediate control structure we take to be characteristic of the tribe, and it leads to a rather rigid type of system in which 'every action not mandatory is forbidden'.