Biz şaşkına dönmüştük.
- We were flabbergasted.
Mary'ye Peter denildiğini öğrendiğimde şaşkına döndüm.
- I was flabbergasted when I found out that Mary used to be called Peter.
Onun 48 yaşında hamile kalabildiğine herkes çok şaşırmıştı.
- Everyone was just flabbergasted that she was able to get pregnant at 48.
Onun 48 yaşında hamile kalabildiğine herkes çok şaşırmıştı.
- Everyone was just flabbergasted that she was able to get pregnant at 48.
Kocam o kadar şaşkına dönmüştü ki araba anahtarlarını düşürdü.
- My husband was so flabbergasted he dropped his car keys.
Biz şaşkına dönmüştük.
- We were flabbergasted.