Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Bir artı iki üçe eşittir.
- One plus two is equal to three.
Allah önünde bütün insanlar eşittir.
- All men are equal before God.
Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü.
- The property was divided equally among the heirs.
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Her ikisi de aynı derecede makul.
- Both are equally plausible.
Kanun herkes için aynıdır.
- The law is equal for all.
O, görev için yeterli değildir.
- He is not equal to the task.