to be entitled to, to have earned; to be worthy to have

listen to the pronunciation of to be entitled to, to have earned; to be worthy to have
English - Turkish

Definition of to be entitled to, to have earned; to be worthy to have in English Turkish dictionary

deserve
lâyık olmak
deserve
{f} layık olmak
deserve
{f} hak etmek

Bunu hak etmek için ne yaptım? - What did I do to deserve this?

deserve
haklı olarak

O haklı olarak popülerdir. - He is deservedly popular.

deserve
hak kazanmak
deserve
hak et

Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı. - He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.

Herkes hak ettiğini alır. - Everybody gets what they deserve.

deserve
mükafata 1ayık olmak
deserve
deservedly hakkıyla
deserve
hak et,haket
English - English
deserve

This argument deserves a closer examination.