Bundan sonra sana güvenmek zorunda kalacağım.
- I'll have to rely on you from now on.
Sanırım bir şey için birine asla güvenmek zorunda kalmadığım için benim dostluk üzerine görüşüm oldukça kasvetli.
- I guess my view on friendship is pretty bleak because I've never really had to rely on anyone for anything.
Tom hâlâ ebeveynlerine güveniyor mu?
- Does Tom still rely on his parents?
Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum.
- I know you can rely on him for transportation.
The city relies on the subway system.