to be correlated with each other when overlapped or superposed

listen to the pronunciation of to be correlated with each other when overlapped or superposed
English - Turkish

Definition of to be correlated with each other when overlapped or superposed in English Turkish dictionary

interfere
{f} müdahale etmek

Ben kişisel yaşamınıza müdahale etmek istemiyorum. - I don't want to interfere with your personal life.

Müdahale etmek istemiyorum. - I don't wish to interfere.

interfere
{f} karışmak
interfere
(Biyoloji) müdahale et

Lütfen benim planıma müdahale etmeyin. - Please don't interfere with my plan.

O, fanatiklere müdahale etti. - He interfered with the fans.

interfere
{f} in -e karışmak, -e burnunu sokmak, -e müdahale etmek
interfere
yoluna çıkmak
interfere
herşeye maydanoz olmak
interfere
(with/in/between ile) yoluna çıkmak
interfere
karış

Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi. - Bob told Jane not to interfere in his personal affairs.

Tom okurken ona karışma. - Do not interfere with Tom while he is reading.

interfere
giriş
interfere
zıddiyet göstermek
interfere
{f} araya girmek
interfere
{f} with ile çatışmak
interfere
bazı oyunlarda karşı tarafın yolunu kesmek
interfere
interfere karış
interfere
{f} parazit yapmak
interfere
{f} with -i engellemek
interfere
(fiil) karışmak, girişmek, müdahale etmek, araya girmek, parazit yapmak
interfere
birbiri üzerine tesir etmek
English - English
interfere

Where the radio-wave signals of the two radio stations interfere the listener hears nothing but noise.

to be correlated with each other when overlapped or superposed
Favorites