Test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
- He is busy correcting test papers.
Yanlışlarımı düzeltmekten vazgeçmeni istemiyorum.
- I don't want you to quit correcting my mistakes.
Lütfen doğru cevabı kontrol edin.
- Please check the correct answer.
Benim cevabım doğru mu?
- Is my answer correct?
Tatoeba külliyatındaki tüm cümleleri, dil eğitimi için doğru ve uygun saymak tehlikelidir.
- It's dangerous to assume that all of the sentences in the Tatoeba Corpus are correct and suitable for language study.
Tom kesinlikle hatasızdı.
- Tom was absolutely correct.
Evet, tabii, hatasızsın.
- Yes, of course, you're correct.
Ne Tom ne de Mary kusursuz.
- Neither Tom nor Mary is correct.
O kesinlikle kusursuzdur.
- She's correct for sure.
Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
- If you see a mistake, then please correct it.
Akıllı insanlar başkalarının hatalarıyla kendi hatalarını düzeltirler.
- By other's faults wise men correct their own.
Lütfen bana tam saati söyle.
- Please tell me the correct time.
Saatim bozuk olduğu için, saati tam bilmiyordum.
- Since my watch was broken, I didn't know the correct time.
Onlar politik doğruluktan korkmuyor.
- They're not afraid of political correctness.
Politik doğrulukları savunmaya korkmayan güçlü liderlere ihtiyacımız var.
- We need strong leaders who are not afraid to stand up to political correctness.
Sen tamamen hatasızsın.
- You are entirely correct.
Bu saat tamamen doğrudur.
- This watch keeps correct time.
Cümleleri düzeltmeyi severim.
- I like to correct sentences.
Test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
- He is busy correcting test papers.
It's rude to correct your parents.
... corrected by the search engine, and the correct ...
... People correct misinformation. ...