Onların verdiği akşam yemeği kötü pişirilmişti.
- The dinner they served was badly cooked.
Akşam yemeği için dört farklı biçimde pişirilmiş kuzu etim vardı.
- For dinner, I had lamb cooked four different ways.
Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
- Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
- His wife being out, he cooked dinner for himself.
... they are buried, compacted, and cooked. ...
... prostheses his lab has cooked up. There's legs and feet, and hands and arms, and even ...