Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
- He's studying hard so he can pass the entrance exam.
Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.
- They fled through a secret passageway.
Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var.
- There is a secret passageway in my mind leading to my childhood.
Gemi Panama Kanalından geçti.
- The ship passed through the Panama Canal.
Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük.
- This ship is too big to pass through the canal.
Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
- If you are going abroad, it's necessary to have a passport.
Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur.
- When you travel abroad, you usually need a passport.
Bire on testi geçebilirsin.
- Ten to one you can pass the test.
Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
- Some read books just to pass time.
Yeni bir yol inşa edilmesi kararı kabul edildi.
- The resolution that a new road be built was passed.
O yirmi olarak kabul edildi.
- She could pass for twenty.
An estate passes by a certain clause in a deed.