Hayatımı kaptana güvenmek zorundaydım.
- I had to trust the captain with my life.
Onlara güvenmek zorundayız.
- We have to trust them.
Ben onun hikayesine inanmıyorum.
- I don't trust his story.
O bana tamamen inanmaz.
- He doesn't altogether trust me.
I will trust and not be afraid. --Isa. xii. 2.