to be composed, formed, or made up (of)

listen to the pronunciation of to be composed, formed, or made up (of)
English - Turkish

Definition of to be composed, formed, or made up (of) in English Turkish dictionary

consist
-den meydana gelmek
consist
{f} of -den meydana gelmek, -den oluşmak, -den ibaret olmak
consist
bileşmek
consist
bağlı olmak
consist
teşekkül etmek
consist
oluş

Endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur. - Indonesia consists of many islands and two peninsulas.

Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur. - The central nervous system consists of four organs.

consist
dayanmak
consist
(of ile) oluşmak
consist
(in ile) bağlı olmak
consist
(fiil) oluşmak, meydana gelmek; ibaret olmak; dayanmak; var olmak; uymak
consist
in ile içine almak
consist
{f} oluşmak

Bu kitap beş bölümden oluşmaktadır. - This book consists of five chapters.

Grup toplam 50 öğrenciden oluşmaktadır. - The group consists of 50 students in all.

consist
havi olmak
consist
mürekkep olmak
consist
consist dayan
consist
(Mukavele) +of : ile ibaret olmak, -den meydana gelmek +in : içine almak
consist
{f} in -e dayanmak, -e bağlı olmak
consist
{f} var olmak
consist
{f} ibaret olmak
English - English
consist

The greeting package consists of some brochures, a pen, and a notepad.