Definition of to be changed in form; to be metamorphosed in English Turkish dictionary
- transform
- dönüşmek
- transform
- dönüştürmek
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
- transform
- değiştirmek
- transform
- (Bilgisayar) dön
Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.
- The caterpillar transformed into a beautiful butterfly.
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
- In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
- transform
- (Kimya) dönüştürme
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
- Repetition does not transform a lie into a truth.
- transform
- tahvil etmek
- transform
- biçimini değiştirmek
- transform
- (Ticaret) -e dönüştürmek
- transform
- (Dilbilim) dönüşme
- transform
- (Ticaret) şeklini değiştirmek
- transform
- değiştir
Bu kitap yaşamınızı değiştirecek.
- This book will transform your life.
- to be in
- olmak
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
- transform
- {f} dönüştür
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
- A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
- transform
- {f} haline gelmek
- transform
- değiştir,v.dönüştür: n.dönüşüm
- transform
- haline getirmek
- transform
- {f} (biçimini) değiştirmek
- transform
- {f} into (bir şeyi) (başka bir şeye) dönüştürmek
