Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Yakalanmak istemedim.
- I didn't want to be caught.
Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
- Bill got up so early that he caught the first train.
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
- The old man caught a big fish.
Bir yavru tavşan tuzağa yakalanmıştı.
- A baby rabbit had been caught in a trap.
Tom soğuk algınlığına yakalanmış gibi görünüyor.
- Tom seems to have caught a cold.
Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Yakalanmak istemedim.
- I didn't want to be caught.
Yakalanmak hakkında hiç endişe eder misin?
- Do you ever worry about getting caught?
Tom yakalanmaktan kaçınmaya çalıştı.
- Tom tried to avoid getting caught.
... AND AT THE VERY LAST SECOND HE CAUGHT ME. ...
... And something else caught my eye here, an offer. ...