Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- I hear it's buried under all that snow.
Onun külleri burada gömülüdür.
- His ashes are buried here.
Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried here.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
- He wrote how he wished to be buried.
Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.
- Sami found a body buried in his backyard.
Sami çok tenha bir yere gömülmüştü.
- Sami was buried in a very secluded place.
Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried here.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
- To make a long story short, we buried the hatchet.
O, biricik oğlunu gömdü.
- She has buried her only son.
... He figured he might as well be buried in the graveyard with ...
... been buried. And I want to help people in the middle-class. ...