to be brief, in short

listen to the pronunciation of to be brief, in short
English - Turkish

Definition of to be brief, in short in English Turkish dictionary

briefly
kısaca

Kısaca söylemek gerekirse, o, onun önerisini geri çevirdi. - To put it briefly, she turned down his proposal.

O bana kısaca ne olduğunu anlattı. - She told me briefly what happened.

briefly
Kısa bir süre için
to be in
olmak

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi. - It was tremendously exciting to be in Boston at that time.

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.

briefly
z. kısaca
briefly
(zarf) kısaca
English - English
briefly

Briefly, I am not happy about what happened, but no one will be losing their job.

to be brief, in short
Favorites