Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of to be an omen of in English Turkish dictionary
- omen
- kehanet/alamet
- omen
- {i} kehanet
- omen
- {i} (bir olayın gerçekleşeceğini önceden belirten) alamet, işaret
- omen
- alamet
Onun tembelliği gelecek için kötü bir alâmetti.
-His laziness was a bad omen for the future.
Ben her zaman kalp krizi geçirmenin bir ölüm alameti olduğunu düşündüm.
-I always thought that suffering a heart attack was an omen of death.
- omen
- {f} geleceği söylemek
- omen
- {f} kehanette bulunmak
- omen
- {i} alâmet
Onun tembelliği gelecek için kötü bir alâmetti.
-His laziness was a bad omen for the future.
Ben her zaman kalp krizi geçirmenin bir ölüm alameti olduğunu düşündüm.
-I always thought that suffering a heart attack was an omen of death.
Related Terms
English - English
Definition of to be an omen of in English English dictionary
- omen
to be an omen of
Hyphenation
to be an o·men ofTurkish pronunciation
tı bi ın ōmın ıvPronunciation
/tə bē ən ˈōmən əv/ /tə biː ən ˈoʊmən əv/
Resimler
History
Favorites