Polis alarma geçirildi.
- The police have been alerted.
Askerler alarmdaydılar.
- The soldiers were on the alert.
Oğlum okulda daha dikkatli olmalı.
- My son needs to be more alert at school.
Benim daha dikkatli olmam gerekiyor.
- I need to be more alert.
Sessiz kalın ve uyanık olun.
- Stay quiet and be alert.
Uyanık kalmak zorundayız.
- We've got to stay alert.
Tehlikeler için tetikte olmalıyız.
- We must be alert to dangers.
Bir tsunami geliyor, bu yüzden tetikte olun.
- A tsunami is coming, so please be on the alert.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.
Tom yetkilileri uyardı.
- Tom alerted the authorities.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.
Her zaman uyanık olmak zorundayız.
- We have to be alert all the time.
Tehlikeler için tetikte olmalıyız.
- We must be alert to dangers.
Her zaman uyanık olmak zorundayız.
- We have to be alert all the time.
... the alert for danger. ...