to be accumulated

listen to the pronunciation of to be accumulated
English - Turkish

Definition of to be accumulated in English Turkish dictionary

accumulated
{s} birikmiş

Toz tavan arasında birikmişti. - Dust had accumulated in the attic.

Onun bir sürü birikmiş borçları var. - He has many accumulated debts.

accumulated
biriktirdi

Tüccar, savaş sonrası döneminde muazzam servet biriktirdi. - The merchant accumulated tremendous fortune during the postwar era.

O büyük bir servet biriktirdi. - He accumulated a large fortune.

accumulated
biriktir

O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş. - By investing wisely, she accumulated a fortune.

O büyük bir servet biriktirdi. - He accumulated a large fortune.

accumulated
(sıfat) birikmiş
accumulated
{f} biriktir: adj.birikmiş
cumulate
kümülat (yerçekimi-çökelmesi sonucu kristallerin birikmesi ile oluşan sokulum kor kayaçlarına uygulanan bir terim)
cumulate
birikmek
to be accumulated

    Hyphenation

    to be ac·cu·mu·la·ted

    Turkish pronunciation

    tı bi ıkyumyıleytîd

    Pronunciation

    /tə bē əˈkyo͞omyəˌlātəd/ /tə biː əˈkjuːmjəˌleɪtɪd/

    Videos

    ... came into office, we inherited a deficit that was over a trillion dollars. It accumulated ...
Favorites