to be able to predict future events before they occur

listen to the pronunciation of to be able to predict future events before they occur
English - Turkish

Definition of to be able to predict future events before they occur in English Turkish dictionary

prediction
öngörü

Ne tuhaf, onun öngörüsü gerçekleşti. - Strange to say, his prediction has come true.

Çoğu öngörü başarısız. - Many predictions fail.

prediction
öndeyi
prediction
kehanette bulunmak
prediction
kehanet

Onun kehanetleri gerçek oldu. - Her predictions have come true.

Ne garip, onun kehaneti gerçekleşti. - Strange to say, his prediction has come true.

prediction
kestirim
prediction
{i} tahmin

Tom'un tahmini doğruydu. - Tom's prediction was correct.

Onun tahminleri gerçekleşti. - His predictions have come true.

prediction
{i} önceden haber verme
prediction
(Askeri) ÖNCEDEN HESAPLAMA: Hareket halindeki bir hedefin belirli bir anda bulunacağı yeri tayin
English - English
prediction
to be able to predict future events before they occur

    Hyphenation

    to be a·ble to pre·dict fu·ture events be·fore they oc·cur

    Turkish pronunciation

    tı bi eybıl tı pridîkt fyuçır ivents bîfôr dhey ıkır

    Pronunciation

    /tə bē ˈābəl tə prēˈdəkt ˈfyo͞oʧər ēˈvents bəˈfôr ˈᴛʜā əˈkər/ /tə biː ˈeɪbəl tə priːˈdɪkt ˈfjuːʧɜr iːˈvɛnts bɪˈfɔːr ˈðeɪ əˈkɜr/
Favorites