to be a member of a deliberative body

listen to the pronunciation of to be a member of a deliberative body
English - Turkish

Definition of to be a member of a deliberative body in English Turkish dictionary

sit
{f} (bir yerde) kalmak, durmak; bulunmak: The statue's been sitting in that corner for years. Heykel yıllardır o
sit
{f} oturuma katılmak
sit
{f} poz vermek
sit
toplantı yapmak
sit
otur

Senin yanına oturabilir miyim? - Can I sit beside you?

Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır. - The paint on the seat on which you are sitting is still wet.

sit
{f} kuluçkaya yatmak
sit
{f} yola getirmek
sit
ressam veya heykeltıraşa modellik etmek
sit
resim çektirmek için poz vermek
sit
{f} (sat, --ting)
sit
binip oturmak
sit
{f} burnunu sürtmek
sit
{f} konmak
sit
(for ile) (sınava) girmek
sit
görev almak
sit
{f} binmek
sit
oturmak

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı. - I told you we should've gotten here earlier. Now there aren't any places left to sit.

Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak. - All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.

sit
(fiil) oturmak, poz vermek, modellik yapmak, sınava girmek, konmak, tünemek, kuluçkaya yatmak, toplanmak, oturuma katılmak, tam oturmak, yola getirmek, burnunu sürtmek, binmek, oturtmak
English - English
sit

I currently sit on a standards committee.

to be a member of a deliberative body

    Hyphenation

    to be a Mem·ber of a de·li·be·ra·tive bo·dy

    Turkish pronunciation

    tı bi ı membır ıv ı dîlîbrıtîv bädi

    Pronunciation

    /tə bē ə ˈmembər əv ə dəˈləbrətəv ˈbädē/ /tə biː ə ˈmɛmbɜr əv ə dɪˈlɪbrətɪv ˈbɑːdiː/
Favorites