Tom ceketini asmak için dolabı açtı.
- Tom opened the closet to hang up his coat.
Ben düşmanlarımı kendilerini asmaktan asla engellemem.
- I never prevent my enemies from hanging themselves.
Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
- Tom was the one who gave me the painting that's hanging above my fireplace.
Tom'un Mary'ye ait duvarında asılı birkaç fotoğrafı vardı.
- Tom had several photos of Mary hanging on his wall.
Her zaman onunla niye takılıyorsun anlamıyorum.
- I don't understand why you hang out with her all the time.
Her zaman Tom'la niye takıldığını anlamıyorum.
- I don't understand why you hang out with Tom all the time.