to bandage (a wound)

listen to the pronunciation of to bandage (a wound)
English - Turkish

Definition of to bandage (a wound) in English Turkish dictionary

dress
{i} giyim

Tom her zaman çok düzgün giyimlidir. - Tom is always very neatly dressed.

Paul giyimine özen gösteren kimse. - Paul is a natty dresser.

dress
{f} giydirip kuşatmak
dress
{i} giysi

Bu giysi ona gerçekten yakışıyor. - That dress really becomes him.

Tom Jill'e yeni bir giysi yaptı. - Tom made Jill a new dress.

dress
taş yontmak
dress
donatmak
dress
urba
dress
entari
dress
saç yapmak
dress
elbiselik
dress
elbise

Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı. - The girl dressed in white is his fiancée.

O beyaz elbise sana yakışıyor. - That white dress looks good on you.

dress
{f} şekil vermek
dress
yaraya pansuman yapmak
dress
(Askeri) HİZAYA GELMEK: Yanaşık düzen hareketlerinde düzgün bir cephe meydana getirmek
dress
tedavi etmek taramak
dress
ekip biçmek giyinmek
dress
{f} süslemek
dress
hizaya gi
dress
{f} hizalanmak
dress
{f} düzenlemek, süslemek
English - English
dress

he was deadly pale, and the blood-stained bandage round his head told that he had recently been wounded, and still more recently dressed.

to bandage (a wound)
Favorites