English - Turkish
Definition of to attend; to accompany in English Turkish dictionary
- consort
- koca
- consort
- sürtmek
- consort
- karı
- consort
- takılmak
- consort
- düşüp kalkmak
- consort
- consort uyuş/zaman harca
- consort
- {f} with ile arkadaşlık etmek
- consort
- {f} arkadaşlık etmek
- consort
- (isim) eş, yoldaş; refakâtçi gemi; eseri ortaya koyan sanatçı grubu; çok sanatçılı gösteri
- consort
- eski birleşme
- consort
- ahenkli olma
- consort
- (fiil) refakât etmek, arkadaşlık etmek, eşlik etmek, birlikte vakit geçirmek, hayatını paylaşmak; bağdaşmak; uymak
- consort
- orada burada takılmak
- consort
- queen consort kralın karısı
- consort
- prince consort hükümdarlık eden kraliçenin kocası
- consort
- {i} çok sanatçılı gösteri
- consort
- {i} yoldaş
- consort
- {f} hayatını paylaşmak
- consort
- {f} birlikte vakit geçirmek
- consort
- {i} eş
Related Terms
English - English
Definition of to attend; to accompany in English English dictionary
- consort
to attend; to accompany
Hyphenation
to attend; to ac·com·pa·nyPronunciation
Resimler
History
Favorites