Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.
- He cheated death many times on the battlefield.
Savaş asla barışı kanıtlamamıştır.
- Battle's never proven peace.
Greenpeace çevreyi korumak için büyük bir mücadele veriyor.
- Greenpeace is fighting an uphill battle to save the environment.
Oğlan ciddi bir hastalıkla mücadele etti.
- The boy battled against a serious illness.
Sen bütün çarpışmaları kazanabilirsin ama savaşı kaybedebilirsin.
- You can win all the battles yet lose the war.
Ben kendi savaşımı veriyorum.
- I fight my own battles.