to arrange (something) in layers

listen to the pronunciation of to arrange (something) in layers
English - Turkish

Definition of to arrange (something) in layers in English Turkish dictionary

layer
kat kat kesmek
layer
katmanlara ayırmak
layer
tabaka

Sel bir çamur tabakası oluşturdu. - The flood deposited a layer of mud.

Ozon tabakası olmasa, tehlikede oluruz. - If not for the ozone layer, we would be in imminent danger.

layer
yayıcı
layer
tabakalar halinde yaymak
layer
kat

Bu sabah kalın bir don katmanı vardı. - This morning there was a thick layer of frost.

Serebral korteks beynin dış katmanıdır. - The cerebral cortex is the brain's outer layer.

layer
bir şey yayan kimse/makine
layer
{i} (Botanik) daldırma, daldırma yöntemiyle daldırılan dal
layer
(fiil) daldırma yapmak, daldırmak, kat kat yapmak
layer
{i} topçu
layer
daldır/tabaka yap
layer
seviye
layer
dal/dişi kuş/tabaka
layer
{f} daldırmak
layer
layer cake arası kremalı kat kat pasta
layer
katman,tabaka
layer
{i} yumurtlayan
layer
(Tıp) Aynı nitelikte hücrelerin oluşturduğu her tarafnıda aynı kalınlığı gösteren hücre veya doku kitlesi, tabaka, kat
English - English
layer