Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın.
- Don't do anything to attract attention to yourself.
Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.
- Children often cry just to attract attention.
Jon, Tom'dan çok daha çekicidir.
- Jon is far more attractive than Tom.
Ben dikkat çekmek istemiyordum.
- I did not want to attract attention.
Payınızdan memnun değilseniz, onu biraz daha cazip yaparım.
- If you are not satisfied with your share, I'll make it a bit more attractive.
Senin için cazip bir teklifim var.
- I've got an attractive proposition for you.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
- The coral reef is the region's prime attraction.
Ben kızın cazibesine kapıldım.
- I was attracted to the girl.
Advertising is designed to attract customers.