to appear to or haunt in the form of an apparition

listen to the pronunciation of to appear to or haunt in the form of an apparition
English - Turkish

Definition of to appear to or haunt in the form of an apparition in English Turkish dictionary

ghost
hayalet

Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor. - Jody looks as if she had seen a ghost.

Tom hayaletlere inanmıyor. - Tom doesn't believe in ghosts.

ghost
{i} ruh

Mary bir hayalet ya da ruhu sırtına dokunmuş gibi hissetti. - Mary felt as if a ghost or spirit had touched her back.

ghost
(Biyokimya) alyuvar zarı
ghost
yankı imgesi
ghost
hortlak

Tıpkı gerçek hortlaklar olduğu gibi gerçek aşk vardır; her insan onun hakkında konuşur, çok az sayıda insan onu görmüştür. - There is real love just as there are real ghosts; every person speaks of it, few persons have seen it.

Benim yatağım büyük ve hortlaklar gelir ve gün boyunca onun üzerinde uyur. - My bed is large, and ghosts come and sleep on it during the day.

ghost
ghost writer bir diğerinin hesabına ve onun ismi altında makale veya kitap yazan kimse
ghost
ghost town ahalisi olmayan metruk kasaba
ghost
{f} başkasının adına yazmak
ghost
heyulâ
ghost
{f} peşinde koşmak
ghost
{f} niteliksiz yazılar yazmak
ghost
{i} iz
ghost
{i} eser
ghost
ruh teslim etmek
ghost
give up the ghost ölmek
English - English
ghost
to appear to or haunt in the form of an apparition

    Hyphenation

    to ap·pear to or haunt in the form of an ap·pa·ri·tion

    Turkish pronunciation

    tı ıpîr tı ır hônt în dhi fôrm ıv ın äpırîşın

    Pronunciation

    /tə əˈpər tə ər ˈhônt ən ᴛʜē ˈfôrm əv ən ˌapərˈəsʜən/ /tə əˈpɪr tə ɜr ˈhɔːnt ɪn ðiː ˈfɔːrm əv ən ˌæpɜrˈɪʃən/
Favorites