to allure, invite, draw, engage

listen to the pronunciation of to allure, invite, draw, engage
English - Turkish

Definition of to allure, invite, draw, engage in English Turkish dictionary

attract
{f} cezbetmek
attract
{f} çekmek

Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın. - Don't do anything to attract attention to yourself.

Ben dikkat çekmek istemiyordum. - I did not want to attract attention.

attract
cekici
attract
çek

Onun görünümünü çekici bulurum. - I find her appearance attractive.

Ben dikkat çekmek istemiyordum. - I did not want to attract attention.

attract
cazip

Payınızdan memnun değilseniz, onu biraz daha cazip yaparım. - If you are not satisfied with your share, I'll make it a bit more attractive.

Senin için cazip bir teklifim var. - I've got an attractive proposition for you.

attract
attractively güzel
attract
alımlı

Sanırım o, alımlı ve çekici. - I think she is charming and attractive.

attract
cazip attractive cazibeli
attract
cezbetmek attractile çekici
attract
alımlı surette attractiveness çekicilik
attract
cazibe

Mary çok cazibeli bir kadın. - Mary is a very attractive woman.

Ben kızın cazibesine kapıldım. - I was attracted to the girl.

English - English
{v} attract