Linda Dan'ı onunla evlenmeye zorlamak için asılsız gebelik iddialarında bulundu.
- Linda made false claims of pregnancy to force Dan to marry her.
Onu yapman için seni zorlamak istemiyorum.
- I don't want to force you to do that.
Kaba kuvvet kullanırsan savaş başlatırsın.
- Act too forcefully and you'll start a war.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü.
- Japanese forces marched into Burma.
Durdurulamayan bir güç sabit bir cismi vurursa ne olur?
- What happens when an unstoppable force hits an unmovable object?
Yasa artık yürürlükte değil.
- The law is no longer in force.
Bu kanun hâlâ yürürlükte mi?
- Is that law still in force?
Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.
- Public pressure forced the army to act.
Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.
- Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.