Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.
- The police think that Tom was stabbed before his throat was slit.
Tom metrodaki birisi tarafından öldüresiye bıçaklandı.
- Tom was stabbed to death by someone on the subway.
Ölümle sonuçlanan bıçaklama olayının kıvılcımı, kontrolden çıkan tartışmadan çıkmıştı.
- The fatal stabbing was sparked by an argument that got out of control.
O beni arkadan bıçaklamaya çalıştı.
- He tried to stab me in the back.