English - Turkish
Definition of to agree with a proposition or statement after it has already been seconded in English Turkish dictionary
- third
- (Bilgisayar) üçü
Asansörle üçüncü kata çıktım.
-I rode the elevator to the third level.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
-The third star belonged to a certain king.
- third
- {i} üçüncü
Asansörle üçüncü kata çıktım.
-I rode the elevator to the third level.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
-He won the third prize.
- third
- üçte bir. z. üçüncü olarak
- third
- {i} üçte bir
Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
-About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi
-Tom bought a bag of apples and he ate a third of them in one day.
- third
- aşağılık
- third
- üçlü
- third
- (sıfat) üçüncü
- third
- üçüncü mevki
- third
- dul kadına kocasından kalan üçte bir miras
- third
- third class üçüncü sınıf
- third
- s., i
- third
- third class mail postada açık gönderilen matbua
- third
- adi
- third
- üçüncü vites
- third
- üçüncü olarak
Related Terms
English - English
Definition of to agree with a proposition or statement after it has already been seconded in English English dictionary
- third
to agree with a proposition or statement after it has already been seconded
Hyphenation
to a·gree with a prop·o·si·tion or state·ment af·ter it has al·rea·dy been secondedTurkish pronunciation
tı ıgri wîdh ı präpızîşın ır steytmınt äftır ît hız ôlredi bın sekındîdPronunciation
/tə əˈgrē wəᴛʜ ə ˌpräpəˈzəsʜən ər ˈstātmənt ˈaftər ət həz ôlˈredē bən ˈsekəndəd/ /tə əˈɡriː wɪð ə ˌprɑːpəˈzɪʃən ɜr ˈsteɪtmənt ˈæftɜr ɪt həz ɔːlˈrɛdiː bən ˈsɛkəndɪd/
Resimler
History
Favorites