Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
- I've got to agree with Tom on this one.
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
- I have to agree with Tom on this one.
Korkarım Tom'un analizlerine katılmak zorundayım.
- I'm afraid I have to agree with Tom's analysis.
Buna katılmak zorundayım.
- I have to agree with this.
Tom ve ben genellikle birbirlerimizle anlaşırız.
- Tom and I usually agree with each other.
Tom ve Mary hemen hemen her zaman birbirleriyle anlaşırlar.
- Tom and Mary almost always agree with each other.
Onlarla aynı fikirde olmak zorundayım.
- I have to agree with them.
Burada Tom'la aynı fikirde olmak zorundayım.
- I've got to agree with Tom here.
... ALAN RUSBRIDGER: Do you all agree with that? ...
... The majority of people agree with the prescriptions ...