English - Turkish
Definition of to agree in time; to be simultaneous in English Turkish dictionary
- synchronize
- {f} eşzamanlı olmak
- synchronize
- (Bilgisayar) eşitle
- synchronize
- (Denizbilim) eşuyumlu
- synchronize
- eşzamanlı kılmak
- synchronize
- eşzamanlı bir hale getirmek
- synchronize
- (Bilgisayar) zaman uyumlu yap
- synchronize
- sesi birbirine ayarlamak
- synchronize
- senkronize olmak
- synchronize
- zamandaşlaştırmak
- synchronize
- aynı zamanda meydana gelmek
- synchronize
- senkronize et
- synchronize
- eş zamanlı/eş hızlı kılmak
- synchronize
- ayarlarını birbirine uydurmak
- synchronize
- {f} sin. senkronize etmek, eşlemek
- synchronize
- {f} eşzaman kılmak
- synchronize
- {f} eşzamanlamak
- synchronize
- {f} aynı anda olmak
- synchronize
- {f} senkronize etmek, senkronik/eşzamanlı bir hale getirmek
- synchronize
- (fiil) eşzamanlı olmak, aynı anda olmak, eşzaman kılmak, senkronize etmek, eşzamanlamak
- synchronize
- ayarlarını birbirine uy durmak aynı tarihe tesadüf ettirmek synchronized shifting bak synchromesh senkronize et
Related Terms
English - English
Definition of to agree in time; to be simultaneous in English English dictionary
- synchronize
to agree in time; to be simultaneous
Hyphenation
to a·gree in time; to be sim·ul·ta·ne·ousPronunciation
Resimler
Favorites