O kravata bakım yapmak önemlidir.
- Maintaining that tie is important.
Birinin ününü sürdürmek zordur.
- It is hard to maintain one's reputation.
Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olmalı.
- To maintain a friendship, there must be mutual affection.
Kendi vücut ısılarını korumak için birbirlerine yapıştılar.
- They were stuck together to maintain their own body heat
Bu yolu korumak için kimlerin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- I've been trying to find out who is responsible for maintaining this road.