İstasyona erken varmak için çaba harcadı.
- He made an effort to get to the station early.
Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
- It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.
JR istasyonuna yürüyerek ulaşmak kaç dakika sürer?
- How many minutes does it take to get to the JR station on foot?
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
- It was hard for them to get to the island.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.