Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
O,müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.
- He took advantage of the opportunity to visit the museum.
Bu teknolojinin avantajı nedir?
- What is the advantage to this technology?
O, benim üzerimde bir avantaja sahiptir.
- She has an advantage over me.
Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.
- He saw no advantage in waiting any longer.
Fırsattan tam olarak faydalandı.
- She took full advantage of the opportunity.
Yürüyüşe çıkmak için tatilden istifade edelim.
- Let's take advantage of the vacation to go on a hike.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
- John took advantage of Bill's weakness.
Ama ondan başka bir çıkarım vardı.
- But I had another advantage in it.
Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
- They tried very hard to gain an advantage over one another.
The enemy had the advantage of a more elevated position.
... I think just this week Microsoft took advantage of ...
... will happily take advantage of boot-locking and move surveillance right into the box. ...