to adjust; to settle; as, to reconcile differences

listen to the pronunciation of to adjust; to settle; as, to reconcile differences
English - Turkish

Definition of to adjust; to settle; as, to reconcile differences in English Turkish dictionary

reconcile
{f} uzlaştırmak
reconcile
uzlaşmak
reconcile
uzlaş

Sami ve Leyla uzlaşmaya karar verdiler. - Sami and Layla decided to reconcile.

Dan ve Linda yeniden uzlaştı. - Dan and Linda reconciled.

reconcile
ahenkleştirmek
reconcile
(Bilgisayar) uzlaştır
reconcile
{f} razı etmek
reconcile
(to ile) kabul ettirmek
reconcile
{f} barıştırmak
reconcile
{f} uydurmak
reconcile
reconcile the accounts hesapları mutabık kılmak
reconcile
{f} kiliseyi yeniden temizlemek
reconcile
{f} aralarını bulmak
reconcile
(fiil) barıştırmak, uzlaştırmak, aralarını bulmak, bağdaştırmak, ara bulmak, uydurmak, arabuluculuk etmek, kiliseyi yeniden temizlemek
reconcile
telif etmek
reconcile
{f} ara bulmak
reconcile
reconcilement uzlaşma
reconcile
{f} arabuluculuk etmek
English - English
reconcile