Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to address in a whisper, or low voice

listen to the pronunciation of to address in a whisper, or low voice
English - Turkish

Definition of to address in a whisper, or low voice in English Turkish dictionary

whisper
fısıldamak

Başkalarının önünde fısıldamak nezaketsizliktir. - It's rude to whisper in front of others.

whisper
{i} fısıltı

Tom yüksek bir fısıltıyla konuştu. - Tom spoke in a loud whisper.

Tom, Mary ile fısıltılı olarak konuştu. - Tom spoke to Mary in a whisper.

whisper
fıs fıs konuşmak
whisper
dedikodu

Tom ve Mary birbirleriyle dedikodu yapıyorlardı. - Tom and Mary were whispering to each other.

whisper
fısıldaşmak
whisper
fısıltı ile konuşmak
whisper
whispererfısıldayan kimse
whisper
{f} kulağına söylemek
whisper
(isim) fısıltı, söylenti, ima, hışırtı
whisper
{i} ima
whisper
{f} dedikodu yapmak
whisper
{f} fısıldamak; fısıldaşmak: She whispered to him that she was going to resign. Ona istifa edeceğini fısıldadı. What are you whispering about?
whisper
{f} hışırdamak
whisper
{i} söylenti
whisper
fısıltı ile söylenen söz
whisper
Sohbet Sırasında Bir kişiye özel mesaj gönderilmesi
whisper
dedikoducu veya iftiracı kimse
English - English
whisper