to address (an issue)

listen to the pronunciation of to address (an issue)
English - Turkish

Definition of to address (an issue) in English Turkish dictionary

take up
(deyim) çalışmaya başlamak (hobi,spor)
take up
Sahiplenmek
take up
giysiyi kısaltmak
take up
işgal etmek
take up
arkasında olmak (bir işin)
take up
spor aktivitesine başlamak

Zayıflamak için en iyisi biraz spor aktivitesine başlamak. - In order to lose weight, it is best to take up some sport.

take up
yapmaya başla

Doktor formda kalmak için biraz spor yapmaya başlamamı tavsiye etti. - The doctor advised me to take up some sport to stay in shape.

Biz meditasyon yapmaya başlamalıyız. - We should take up meditation.

take up
kaplamak
take up
boşluğunu almak
take up
kısaltmak (dikiş)
take up
Almak, kaldırmak, kısaltmak (elbise), tutmak, tamamlamak, karışmak, meşgul olmak, yakalamak, sözünü kesmek
take up
(take up sth.) çalışmaya başlamak (hobi,spor)
take up
emmek
take up
(deyim) devam etmek (bitmemiş bir öykü) take someone up on sth
take up
(deyim) kabul etmek (teklif vb.) take up with someone arkadaşlık kurmak
take up
(deyim) yer kaplamak
take up
almak

Zamanının çoğunu almak istemiyorum. - I don't want to take up too much of your time.

Zamanının çoğunu almak istemiyorum. - I don't want to take up much of your time.

take up
(deyim) bir şey hakkında soru sormak
English - English
take up

Let's take this up with the manager.

to address (an issue)
Favorites