Bana karşı saldırgan bir tavır takındı.
- He assumed an aggressive attitude toward me.
Tom'un tavır sorunu var.
- Tom has an attitude problem.
Tom Mary'nin tutumunu sevmiyor.
- Tom doesn't like Mary's attitude.
Tom'un tutumunu değiştirmesi gerekiyor.
- Tom needs to change his attitude.
Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
- Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
Tom'un davranışını beğenirim.
- I like Tom's attitude.