Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of to act or live as a saint in English Turkish dictionary
- saint
- eren
Noel Baba bir Anadolu ereniydi.
-Santa Claus was an Anatolian saint.
- saint
- aziz
Tom bir aziz gibi davrandı.
-Tom acted like a saint.
Eğer fakirlere yiyecek bir şey verirsem, o zaman bana aziz derler. Eğer fakirlerin neden yiyecek hiçbir şeyi olmadığını sorarsam, o zaman bana komünist derler.
-If I give the poor something to eat, then they call me a saint. If I ask why the poor have nothing to eat, then they call me a communist.
- saint
- evliya
- saint
- ermiş
Ermiş falan değil o. Öyleymiş gibi duruyor sadece.
-He's not a saint. He just looks like one.
- saint
- (Askeri) SAINT: Yörüngedeki uyduları önleme, inceleme ve özellikleri hakkında bilgi vermek imkanını sağlamak üzere hazırlanmış bir uydu kontrol sistemi
- saint
- {f} aziz kabul etmek
- saint
- kutsal
Protestanlar azizleri kutsal saymazlar.
-Protestants don't venerate saints.
- saint
- {f} azizler mertebesine çıkarmak
Related Terms
English - English
Definition of to act or live as a saint in English English dictionary
- saint
to act or live as a saint
Turkish pronunciation
tı äkt ır layv äz ı seyntPronunciation
/tə ˈakt ər ˈlīv ˈaz ə ˈsānt/ /tə ˈækt ɜr ˈlaɪv ˈæz ə ˈseɪnt/
Resimler
History
Favorites