to accuse (someone of something)

listen to the pronunciation of to accuse (someone of something)
English - Turkish

Definition of to accuse (someone of something) in English Turkish dictionary

appeal
{i} temyiz

Devlet, kararı temyiz etti. - The state appealed the verdict.

Mahkeme kararını temyiz ettiler. - They appealed the court's decision.

appeal
çekicilik
appeal
cezbetmek
appeal
albeni

Bence o gerçekten albenilidir. - I think that's really appealing.

appeal
{i} yalvarma
appeal
seslenmek
appeal
çekmek
appeal
çekim
appeal
müracaat etmek
appeal
rica etmek
appeal
yüksek mahkemeye yapılan rica
appeal
hoşuna gitmek
appeal
{f} başvur

O yardım için bize başvurdu. - He appealed to us for help.

Tom yardım başvurusunda bulundu. - Tom appealed for help.

appeal
{i} huk. temyiz: the right of appeal temyiz hakkı
appeal
{f} temyize gitmek
appeal
{i} çekicilik, cazibe
appeal
{i} ilgi çekme
appeal
davayı daha yüksek bir mahkemeye devretme
appeal
davayı bir üst mahkemey
English - English
appeal

And there opynly Sir Mador appeled the quene of the deth of hys cousyn Sir Patryse.