to a usual or customary extent or degree

listen to the pronunciation of to a usual or customary extent or degree
English - Turkish

Definition of to a usual or customary extent or degree in English Turkish dictionary

normally
normalde

Dünya'da böyle çok insan vardır. Normalde onlar cesur değildir. Hava karardıktan sonra, onlar cesur olur. - There are many people like this in the world. Normally, they're not brave. After getting drunk, they turn brave.

Normalde günde kaç saat çalışıyorsun? - How many hours do you normally work?

normally
normal bir şekilde
normally
çoğunlukla
normally
normal olarak

Tom normal olarak diğer insanlarla geçinemiyor gibi görünüyor. - Tom seems to be unable to interact normally with other people.

Normal olarak, biz onu İspanya'da yapmayız. - Normally, we don't do that in Spain.

normally
genelde
normally
genellikle

Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder. - Lightning normally accompanies thunder.

Bir cümlenin genellikle öznesi ve yüklemi vardır. - A sentence normally has a subject and a verb.

English - English
normally

He was abnormally agitated, she only normally so.

to a usual or customary extent or degree

    Hyphenation

    to a u·su·al or cus·tom·a·ry ex·tent or de·gree

    Turkish pronunciation

    tı ı yujuıl ır kʌstımeri îkstent ır dîgri

    Pronunciation

    /tə ə ˈyo͞oᴢʜo͞oəl ər ˈkəstəˌmerē əkˈstent ər dəˈgrē/ /tə ə ˈjuːʒuːəl ɜr ˈkʌstəˌmɛriː ɪkˈstɛnt ɜr dɪˈɡriː/
Favorites