to a small extent; in a small amount; rather

listen to the pronunciation of to a small extent; in a small amount; rather
English - Turkish

Definition of to a small extent; in a small amount; rather in English Turkish dictionary

a bit
bir parça

Bu şehir 1970'lerden beri bir parça değişmedi. - This town hasn't changed a bit since the 1970's.

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum. - When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.

a bit
zerre kadar

Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum. - I'm not a bit interested in chemistry.

a bit
dıngılı
a bit
bir damcı
a bit
biraz

O bana biraz garip geldi. - It's a bit strange to me.

Biraz sakinleşmelisin. - You should relax a bit.

a bit
bir kırık
a bit
bir kırtık
English - English
a bit

Could you move that up a bit?.

to a small extent; in a small amount; rather
Favorites